Mersin; tarımı, tarihi, kültürü, turizmdeki potansiyeli, serbest bölgesi ve limanı ile ülkemizin Akdeniz’den dünyaya açılan çok önemli bir merkez. Türkiye’nin en önemli tarım kentlerinden biri olan Mersin’de narenciye, yaş sebze-meyve, tahıl ve hayvancılık gibi tarım faaliyetleri yapılmakta.
Muz, limon, çilek, erik, badem, keçiboynuzu, yenidünya, sakız kabak ve taze bakla üretiminde Türkiye birincisi olan Mersin, 9 üründe ise ikinci sırada yer alıyor. Tarımın yanında ayrıca sanayi de gelişmiş durumda. Kentte petrokimya, tekstil, gıda, metal, makine ve inşaat gibi sektörlerde faaliyet gösteren sanayi tesisleri bulunuyor.
Ancak turizmden, sanayiye, tarıma ve lojistiğe kadar birçok sektörde önemli üretim ve ticaret kapasitesine sahip Mersin’in birkaç çözülmesi gereken sorunu bulunuyor.
Tarımda ve ticarette iyi olsak da turizmde hiç gelişemedik ve istediğimiz patlamayı yapamadık. Yaz aylarında komşumuz Antalya yabancı turist akınına uğrarken biz sadece yerli turistle yetinmek zorunda kalıyoruz. Yatak kapasitemiz yetersiz, ulaşım sıkıntı, havalimanı desen daha açılmadı. Otel kapasitesi yetersiz olan Mersin’in aslında en önemli şansı tarihi ve kültürü. Çünkü her köşede farklı medeniyetlerin tarihi kalıntısı var. Kültür ve inanç turizmi açısından bunca potansiyele rağmen maalesef istediğimiz patlamayı yapamadık…
Gelelim lojistiğe… Kent ekonomisi açısında çok önemli bir sektör lojistik… Lojistik faaliyetler kapsamında da en önemli sorun Mersin limanının kapasitesinin sınırlı olması… Bu nedenle Ana Konteyner Limanının derhal yapılması lazım… Çünkü Mersin Limanı’nın senelik 2.6 milyon TEU olan mevcut fiziki kapasitesi yetersiz kalıyor. Genişlemeyle en fazla 3,6 milyon TEU’ya ulaşacak limanı kapasitesi yine yetersiz kalacak. Konteyner krizi ve deprem felaketi sonrası limanda bekleme süreleri arttı. İskenderun Limanının kapalı olması nedeniyle Gaziantep başta olmak üzere çevre kentlerin tek çıkış noktası Mersin Limanı oldu. Bu da liman trafiğini artırdı. Mersin Limanı’ndaki işlemlerin gecikmeli olarak gerçekleşmesi ve yeterli alanın olmaması ihracat ve ithalat sürelerinin uzamasına neden oluyor. Bu durum lojistik, dış ticaret, imalat sanayi ve tarım firmalarının rekabetçiliğini düşürüyor. Her geçen yıl artan dış ticaret hacmi de düşünüldüğünde Mersin Limanı’nın kapasitesinin artması önemli bir ihtiyaç olarak ortaya çıkıyor. Bunun yanında Lojistik merkez, antrepo alanları, nakliyeciler sitesi, tır parkları gibi lojistik sektörünün ihtiyaç duyduğu altyapıların oluşturulması, mevcutların ise kapasitelerinin artırılması gerekiyor…
Gelelim ulaşım altyapısındaki sorunlara ve yetersizliklere… Hem turizm, hem sanayi hem de tarım sektörlerinin gelişimi için Akdeniz Sahil Yolu ve Çeşmeli-Taşucu otoyolu acilen yapılmalı, OSB, Liman, Serbest Bölge ve Sanayi siteleri gibi önemli ekonomik noktalar arasındaki kara yolu ve demir yolu bağlantıları güçlendirilmeli ve alternatif yollar yapılmalı. Çukurova Bölgesel Havalimanının tamamlanması il ekonomisi açısından büyük önem arz ediyor. Havalimanının hizmete girmesiyle birlikte turizm ve dış ticaret sektörlerinde önemli bir ivme yaşanacak. Bu nedenle Çukurova bölgesine hizmet için D-400’e paralel bir Mersin-Adana yolu yapılmalı ve yeni hava limanı etrafı ekonomiye destek verecek şekilde planlanmalı…
Kentin önemli sorunlarından birisi, sanayi yatırımcısına planlı sanayi arazisi sunma noktasında yaşanan darboğaz. Ayrıca Mersin Serbest Bölgesi de tamamıyla dolu olup genişleme ihtiyacı sıklıkla dile getiriliyor. Mevcut alan çevresinde genişleme ihtimali neredeyse yok. Bu sebeple; Taşucu Limanı’nın geri sahasında kurulması planlanan Serbest Bölge yatırımının hayata geçmesi, serbest bölge içerisinde yer arayışı içerisinde olan yatırımcılar için önemli bir alternatif olacaktır. Buradaki yatırımın da en önemli sacayaklarından Çeşmeli-Taşucu Otoyolu… Bu yol yapılmadığı takdirde yaz aylarındaki çile daha da büyür…
