Dr. Gül, tarama yöntemleri ve erken tanı konusuna dikkat çekti. Meme kanserinde erken teşhis, hastalığın tedavi edilebilir aşamada yakalanmasını sağladığını ve hayatta kalma oranını önemli ölçüde artırdığına dikkat çeken Dr. Selim Barış Gül, özellikle 40 yaş üstü kadınların düzenli mamografi taramalarına katılması gerektiğini belirtti.
“ERKEN TEŞHİS, YAŞAM KURTARIR”
Gül, 40 yaş üstü kadınlara, ulusal ve uluslararası sağlık otoritelerinin önerdiği şekilde, 2 yılda bir mamografi taraması yapıldığını belirterek, “Mamografi, erken dönemde kanseri tespit etmede en etkili yöntemdir. Özellikle belirti göstermeyen hastalarda bile kanseri çok küçük boyutlardayken teşhis ederek, tedavi sürecini kolaylaştırmaktadır. 40 yaş altı kadınlarda mamografi yerine ultrasonografi gibi yöntemler tercih edilebilir. Ancak en basit ve etkili yöntemlerden biri de kişinin kendi kendine düzenli meme muayenesi yapmasıdır. Her ay aynı dönemde düzenli olarak meme muayenesi yapılmalıdır. Ayna karşısında gözle muayene ile memede asimetri, çukurlaşma, kızarıklık veya anormal bir görüntü olup olmadığı kontrol edilmelidir. Elle muayenede; dairesel hareketlerle meme dokusunda ele gelen sertlik, kitle veya anormal bir değişiklik olup olmadığı hissedilmelidir. Koltuk altı bölgesi de kontrol edilmeli, şişlik veya hassasiyet olup olmadığına bakılmalıdır. Kendi kendine yapılan meme muayenesi, meme kanseri farkındalığını artırmada önemli bir adımdır. Eğer bir değişiklik fark edilirse, vakit kaybetmeden bir sağlık uzmanına başvurulmalıdır. Herhangi bir şüpheli durumda erken doktora gitmek tedavi başarısını büyük ölçüde artırır” dedi. Meme kanserinin; erken teşhis edildiğinde yüzde 90’ın üzerinde tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurgulayan Dr. Gül, “Bu nedenle uzmanlar, düzenli kontrollerin ve taramaların ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulamakta. Kadınların da kendi vücutlarını tanıyarak erken belirti farkındalığını artırmaları gerekiyor. Kendi sağlığımız için bilinçli olmalı ve düzenli kontrollerimizi aksatmamalıyız” dedi. (İha)
