DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
reklam

DEVA Partisi’nden Bayram İkramiyesi Talebi: En Az 14 Bin 500 Lira Olmalı

Milyonlarca emeklinin Ramazan Bayramı öncesindeki ikramiye beklentisi artarken, DEVA Partisi Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, bayram ikramiyesinin en az 14 bin 500 lira olması gerektiğini vurguladı. Ekmen, ekonomik koşullar ve yüksek enflasyon nedeniyle emeklilerin taleplerinin karşılanması gerektiğini belirtti.

Yayınlanma Tarihi : Google News
DEVA Partisi’nden Bayram İkramiyesi Talebi: En Az 14 Bin 500 Lira Olmalı

​​​​​​​Emekli dernekleri ve sendikaları, emeklilerin yaşadığı ekonomik zorluklara dikkat çekerek, ikramiye tutarının artırılmasını talep ediyor. Özellikle gıda ve temel ihtiyaç ürünlerindeki fiyat artışları, emeklilerin alım gücünü düşürmüş durumda. Bu nedenle, emekliler ikramiyelerin en az enflasyon oranında artırılmasını bekliyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, bayram ikramiyeleriyle ilgili çalışmaların devam ettiğini açıkladı. Ancak, henüz net bir rakam veya artış oranı belirtilmedi. Hükümetin, emeklilerin beklentilerini karşılayacak bir düzenleme yapması bekleniyor. Konuyu meclis gündemine taşıyan DEVA Partisi Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, “Bayram ikramiyesi açıklanmadı. İster en az emekli maaşına göre ister asgari ücrete göre ister TÜİK enflasyonuna göre hangi pariteyi baz alırsak alalım bayram ikramiyesinin en az 14 bin 500 lira olması gerekiyor. Bunu bir an önce açıklayın, bunu bir an önce ödeyin, hiç olmazsa emeklimiz bu ramazan boyunca sofrasına zeytinini, hurmasını, etini koyabilsin diyorum” ifadelerini kullandı.

“KRİTİK BİR EŞİK AŞILDI”

Teröristbaşı Öcalan’ın çağrısıyla başlayan ateşkes ve silah bırakma sürecini değerlendiren Ekmen, “1 Ekim 2024 tarihinde MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin Meclis Genel Kurulunda başlattığı  süreçte bu hafta önemli bir kritik eşiği aştığımız gözüküyor. Devletimizin daha önce 12 ya da 13 kez denediği, dünyada, Güney Afrika’da, Avrupa’da, Asya’da defalarca denenmiş ve önemli sonuçlar alınmış bu metodolojinin bu kez başarılı olmasını diliyoruz. Ben notlarıma şöyle bir baktım arkadaşlarımdan da rica ettim. Bu süreç boyunca Sayın Bahçeli 11 ayrı konuşmasında tam 5 sayfa yer tutacak kadar demokratikleşme, siyaset alanının genişlemesi ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin nasıl önemli bir zemin olduğuna değinmiş. Sayın Cumhurbaşkanı da 8 ayrı konuşmasında tam 3 kez demokratikleşme, reform ve Türkiye Büyük Millet Meclisine dikkat çekmiş. En son büyük kongrede ekonomik dönüşüm, yeşil dijital dönüşüm, sosyal politikalar, yargı ve temel haklar, siyasi ve idari düzenlemeler diye beş reform paketinden bahsedilmiş.  AK Partili arkadaşlara sesleniyoruz: Türkiye Büyük Millet Meclisi bu kadar önemli bir yerse ki öyle ne zaman devreye almayı düşünüyorsunuz? Meclisimizi bu gelişmeler hakkında ne zaman bilgilendirmeyi düşünüyorsunuz? Bahsedilen genişlemeleri, siyasal reformları, önemli adımları ne zaman Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşımayı düşünüyorsunuz? Bu konuda milletimizin gözünün önünde şeffaf, çoğulcu, demokratik tartışmaları ne zaman yapacağız? Sayın Başkanım, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye tipi başkanlık sistemine rağmen önemini koruyan bir yer. Sayın bakanlar da bu önemden olsa gerek burada yemin ederek görevlerine başlıyorlar ama bu hafta Kartalkaya Yangınını Araştırma Komisyonuna Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy katılarak ilgili sorulara cevap verme ve milletvekillerini aydınlatma yükümlülüğünden kaçınmıştır. Bu, Türkiye Büyük Millet Meclisine yapılmış bir saygısızlıktır. Başkanlığın, Başkanlık Divanının ve başta AK Parti olmak üzere bütün Meclis gruplarının bu tutumun değişmesi konusunda Sayın Bakana tazyikte bulunması gerekir. Sayın Bakan Meclise gelmiyorsa dahi bu araştırma komisyonuna katılarak bu süreçteki iddiaları, başta hayatını kaybeden ailelerimizi, sonra bu olay nedeniyle büyük zarar gören turizm sektörünün bütün paydaşlarını ikna edecek şekilde bilgilendirmelidir” şeklinde konuştu.

“YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİ İNCELENMELİ”

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndaki sözleşmeli personel çalıştırılmasına ilişkin değişikliğe de tepki gösteren Ekmen, “Sayın Başkan, bu hafta yani 27 Şubat 2025 tarihinde Aile Bakanlığından sessiz sedasız sözleşmeli personel çalıştırılmasına ilişkin bir esas değişikliği yayınlandı. Buna göre on binlerce insan ama en az 20 bin aday eşit bir rekabetle, KPSS veya yapılacak özel bir sınavla Aile Bakanlığında işe girmeyi gözetliyorken ek ders ücretli çalışan arkadaşların önce sözleşmeli pozisyona, oradan da kadroluya aktarımıyla ilgili olarak çok ciddi bir endişe oluştu. Evet, Sayın Cumhurbaşkanı seçimde söz verdiği mülakatları kaldırma sözünü tutmadı, biz bunu buradan hatırlatmaya devam edeceğiz ama hiç olmazsa böyle yeni hülle yolları açılmasın. Aile Bakanımıza buradan sesleniyoruz: Kendisinin mutlaka bilgisi olduğunu var sayıyoruz ancak bu yönetmelik değişikliğini incelemeli, hukukçularla birlikte bunun, mevzuata aykırı yeni işe alım metotlarının geliştirilmesine engel olmalıdır” şeklinde konuştu.

“SON ELLİ YILIN EN BÜYÜK DON FELAKETİ”

Akdeniz ve Çukurova’daki zirai donu da gündeme getiren Ekmen, “Seçim bölgem Mersin sadece Mersin’i değil komşu illeri Antalya ve Adana’yla birlikte tüm Türkiye’yi besliyor ve bu 3 ilimizde geçtiğimiz hafta büyük bir don felaketi yaşandı. Tarım, ziraat odaları başkanlarımızın verdiği bilgilere göre son elli yılın en büyük don felaketi ve bu elli yıllık felakette çiftçimiz perişan oldu. Gelecek yılın gözenekleri dahi kurudu, meyve çiçekleri açısından söylüyorum. Bir an önce buralar incelenmeli, Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürlüğü, Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü ve Tarım Bakanlığı müdahil olarak çiftçimizin mağduriyetini gidermeli ve bunların gıda enflasyonuna olası etkilerine ilişkin tedbir alınmalıdır çünkü bu mal tarlada kaldığı için pazara gelmeyeceğinden zaten yüksek olan gıda fiyatları daha da artacaktır. AK Partili arkadaşlarımız zaman zaman duble yollarla, şehir hastaneleriyle, büyük havalimanlarıyla ülkemizin gelişmişliğini bize örneklendiriyorlar ama maalesef bu ülkede yaşayan ailelerin ve aile ekonomisinin ne hâle geldiğini yakından takip etmiyorlar. Evet, yollarda giderken ülkenin gelişmişliğini izleyebileceğimiz noktalar var ama bu hizmetler kimin için? Vatandaşımız için, ailemiz için. Ben bugün bir parametre öneriyorum: Kasap tezgâhından aile ekonomisinin hâlini takip edebiliriz arkadaşlar. Bakınız, altı, yedi yıl önce kasap tezgâhlarına şu kemik yığınları yığılmaya başlandı. Bu kemik yığınlarıyla ailelere “Et alamayabilirsin ama kemik suyunu kaynatarak çocuklarına et lezzeti tattırabilirsin.” deniliyordu; hâlbuki ondan önce bu kemikler sokak köpeklerinin gıdasıydı. Sayın Başkanım, üç yıl önce kasap reyonlarımız bu fotoğraflarla tanıştı: Tavuk kırıntısı yani tavuklar biçilirken, dökülürken atılan, kedilere, köpeklere yedirilen kırıntılar vatandaşlar tarafından satın alınır ve sofralarına tüketilebilir bir gıda olarak satışa konuldu. Dün itibarıyla balık tezgâhlarımız ve kasap reyonlarımız kesik balık başlarıyla tanıştı. Balık dahi alamayan vatandaşlarımıza bu balık başları kilosu 130 liradan satılarak hiç olmazsa çocukların balık lezzetini balık çorbası yoluyla almaları noktasında bir alternatif sunulduğunu düşünüyor esnafımız.  Efendim, vatandaşımızın hâlipürmelali ortada, asgari ücretlinin, emeklinin durumu ortada” dedi.

reklam