Tarsus Belediyesi Meclisi, 2025 Şubat Ayı Olağan Meclis Toplantısını gerçekleştirdi. Tarsus Belediye Başkan Ali Boltaç yönetiminde önemli konular ele alındı. Toplantıda, belediye müdürlüklerinden ve komisyonlardan gelen evraklar görüşülerek karara bağlandı. Toplantıya Başkan Boltaç’ın imar ve yüksek katlı binalarla ilgili konuşması damga vurdu. Kendi döneminde yüksek katlı binalara izin vermeyeceğinin altını çizen Başkan Boltaç, “Şimdi, ben biliyorsunuz bir tutum aldım. Dedim ki, mevcut hali hazırda ki yapılan yapılarda emsal teşkil eden veya bir durum varsa ona yapabileceğim bir şey yok. Yani, Bir kentin bir yerde değiştirilmiştir. Kent de yenileme olmuştur. Orada 15 kata imar verilmiştir. Benden önce verilmiştir. Oradaki diğer hak sahiplerine haksızlığı yapamam. Ama yeni açılacak alanlara benim dönemimde zemin artı yediden bir öteye apartman katı olmayacak. Ben böyle bir şeyin altına imza atmam. Çünkü bende Allah korkusu var. Bu dünyada vereceğim hesabı düşünmüyorum. Öbür tarafta vereceğim hesabı düşünüyorum. Ben bu dünyada hesap versem de vermesem de vicdanen rahatlayamam bir kişinin burnu kanasa” ifadelerini kullandı.
“HESABINI VEREMEYECEK İŞİN ALTINA İMZA ATMAM”
Hesabını vermeyeceği hiçbir işin altına imza atmayacağını vurgulayan Başkan Boltaç, “Bazı bölgelerde zeminin ne aşamada ne durumda olduğunu bilecek kadarız. Ve buralara birileri daha yüksek gelir elde etsin diye, birileri daha fazla kazansın diye ben vatandaşımızın canını riske atamam. Ve de bürokrasimin bunun altına imza atmasının başta ben önlemek zorundayım. Bu konuyla ilgili büyük bir serzeniş var. Efendim niye 7 kat, niye 15 kat değil? Arkadaşlar, el insaf. İşte deprem bakın. Yunanistan’da adaları boşaltıyorlar. Şimdi Yunan adalarını boşaltıyorlar. Niye? Bir yanardağ patlama riski var. Bir deprem gerçeği var. Bu depremin tsunami’ye dönüşme ihtimali var. Dolayısıyla boşaltıyorlar adaları. Şimdi o deprem yarın bir gün bu bölgede gerçekleşirse o zaman buradaki herkes demeyecek mi bu belediye başkanı nasıl verdi bu yüksek katı? Herkes diyecek. İşte ben kimsenin ağzına böyle bir bize karşı kullanacağı bir nasıl diyeyim en güzel tavırla bir done vermek istemiyorum. Kimsede böyle bir argüman olsun istemiyorum. Ben her şeyden önce Allah korkusu olan bir adamım. Benim bulunduğum süre zarfı içerisinde bu kentte olası bir afet durumunda kimsenin burnunu kanamamalı. Varsın bunun için seçim kaybedeyim. Hiç umurumda değil. İnanın zerre kadar umurumda değil. Seçim kazanmışım, kaybetmişim. Benim bir vatandaşımın burnu kanamasın, varsın ben olmayayım kardeşim. Niye? İşte o yüzden yastığa kafama huzurlu koyuyorum. İşte o yüzden hesabını veremeyecek işin altına imza atmam” dedi.
TARSUS’TA BİR BAŞIBOŞLUK VAR”
Tarsus’ta maalesef bu konuda bir başıboşluk olduğunu ifade eden Başkan Boltaç, “‘Yaptım oldu’ zihniyeti var. Kurumları yok sayma var. Bu kurumları yok sayamaz kimse. İmar çapını almadan herhangi bir o bölgeye dair en ufak bir belediyeyle görüş alışverişinde bulunmadan çok rahatlıkla belediyede müteahhitlerimiz 14-15-16 katlı inşaatlara sözleşme imza alıyoruz. Efendim, soruyorum, imar çapı aldınız mı? Ki sözleşme yapmak için önce gelirler, belediyemizden imar çapına başvururlar. İmar çapı demek, anayasa demek. Biz sana şu şu koşullarda izin veririz demek. Elde avuçta böyle bir şey yok. Ama 14-15 katlı binalarla Sözleşme yapıyorlar. Yani belediye 14-15 verir diyor. Ben alırım diyor. Demek ki bir başıboşluk var. Bugüne kadar almış olabilir. Bundan sonra alamaz. Hakkı neyse onu alır. Ne bir eksik ne bir fazla. Ben bu konuda müteahhitlerimize şunu kesin bir dille söylüyorum. Attığınız her adımı gelin bizden onay alın. Şimdi bu konuyla ilgili çalışta yapacağız. Hazırlığımızı yapıyoruz. Bu işin bir ayağı müteahhitler. Bir ayağı yapı denetim, bir ayağı mimarlar, bir ayağı mühendisler. Buradan mimarlara da söylüyorum; Efendim bir bina çiziyorsunuz değil mi? Altına imza atıyorsunuz. Ya niye takip etmiyorsunuz işinizi? Sevgili yapı denetim firmaları mutlaka sıkıntılarınız vardır ama bizi de bir dinleyin. Yapı denetim firması yapıyı denetlemekle mükellef. Sadece sözleşmemizi yapalım, hakkımızı alalım olmaz. O yapıyı o uygulama projesine uygun bir şekilde denetleyeceksiniz. Bu çalıştayı yaptıktan sonra sonra imar anlamında bu kentte seviyeli, düzgün olması gerektiği gibi bir sistem oturtacağız. Bunu yaparken benim hiçbir beklentim yok. Hiçbir derdim de yok. Bunu yaparken tek bir şartım var. Bu kentte bu sıcak yuvalarına insanlarımız başını koyduğunda Allah göstermesin uykusu esnasında burnu dahi kanamasın. Benim tek bir gayem var. Öldükten sonra da en azından yattığım yerde huzurla uyumak. Başka bir derdim yok. O yüzden bu çalıştıya kadar bakın aramızda yüksek inşaat mühendisleri var, müteahhitler var. Bu anlamda uzman kişilerin tamamı burada harita mühendisimiz var, şehir plancılarımız var. Yahu her alanda insanlar var. Biraz artık bu kentte yapılaşma da düzenle bakın açık yürekli konuşuyorum. Her yerde de söylüyorum. Bundan sonra lütfen ama lütfen sevgili hemşehrilerimiz inşaat yapacaksa bu inşaatın mimarıydı, mühendisiydi, müteahhitiydi, mutlaka belediyemizden görüşünü almalı. O görüş doğrultusunda hareket etmeli. Efendim bir metre çıkıntım var. Efendim işte hacim yoğunluğum var. Efendim işte ne bileyim burası mescit olsun sonra bakalım, yok arkadaşlar böyle bir şey. Ya da burayı çevireyim, kapatırım, dahil ederim, şöyle olur, böyle olur. Proje neyse o. Sonra ne meclisimizin baş ağrısın, ne milletimizin baş ağrısın, ne benim başım ağrısın. Ben bu konuda hiç kimse kusura bakmasın. Bırakın bir adımı bir milim geri atmam” şeklinde konuştu.
