DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
reklam

TÜİK’İN ENFLASYON FARKI DÜZENLEMESİNE TEPKİ!

Yayınlanma Tarihi : Google News
TÜİK’İN ENFLASYON FARKI DÜZENLEMESİNE TEPKİ!

Mersin’de kamu emekçileri TÜİK’in memur maaşlarında yapılacak enflasyon farkı düzenlemesine tepki gösterdi.  Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) üyeleri, yüksek enflasyon ve zamlar nedeniyle geçinemez hale geldiklerine dikkat çekerek Özgür Çocuk Parkı’ndan bordro yakma eylemi gerçekleştirdi. TÜİK’in belirlediği rakamın gerçek enflasyonu yansıtmadığına dikkat çeken kamu çalışanları  “Sanal rakamlara göre “enflasyon farkı” değil, insanca yaşamaya yetecek bir ücret istiyoruz!” diyerek ses yükseltti.

 

Son zamanlarda artan enflasyon ve yaşam pahalılığı sonucunda KESK Mersin üyeleri ‘artık yeter’ diyerek insanca yaşama yetecek ek ücret taleplerini dile getirdi. KESK Şubeler Platformu adına basın açıklamasını okuyan Tarım Orkam Sen Mersin Şube Başkanı Ömer Hatip Özden, ülke tarihinin belki de en karanlık döneminden geçtiklerini belirterek “Bir avuç mutlu azınlık dışında kalan 84 milyon olarak ülkeyi yönetenlerin aldığı yanlış kararların faturasını daha fazla işsizlikle, daha fazla yoksullukla ödemeye devam ediyoruz. İktidarın talimatları ile belirlenip, TÜİK vasıtası ile açıklanan resmi enflasyon bile yüzde 73,5 ile son 24 yılın rekorunu kırmış bulunuyor. Resmi enflasyon ulaştırmada yüzde 107,62’ye, gıda ürünlerinde yüzde 91’e ulaştı. Çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyon ise çoktan yüzde 150’yi aştı. Bizim için en önemli kalem olan gıda enflasyonu ise yüzde 200’ü buldu. Buna karşın kamu emekçileri olarak maaşlarımızda yaşanan artış “toplu sözleşme” artışları ve enflasyon farkları ile sadece yüzde 44’te kaldı” dedi.

“BİR GÜN ALDIĞIMIZI ERTESİ GÜN AYNI FİYATA ALAMIYORUZ”

Hız kesmeden devam eden zam sağanağında bir gün aldığımızı ertesi gün aynı fiyattan alamaz hale geldiğimizi söyleyen Özden,  Dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 6 bin 74 TL’ye,  yoksulluk sınırı ise 19 bin 785 TL’ye ulaşırken ortalama kamu emekçisi maaşı 6 bin 750 lirada kaldı.  Bir yıl önce 7 lira 72 kuruş olan benzinin litresi bugün 28 lira 42 kuruşa çıktı. Bir yılda yüzde 268 artış. Bir yıl önce 7 lira 23 kuruş olan motorinin litresi bugün 28 lira 9 kuruş.  Bir yılda yüzde 288 artış. Doğalgazın metre küpü bir yıl önce 1 lira 30 kuruştu. Aradan geçen bir yılda yüzde 140 artışla bugün 3 lira 26 kuruşa çıktı.  Ortalama kamu emekçisi maaşı ile alınan doğalgaz sadece son bir yılda bin 533 metre küp azaldı. En düşük tüketimi esas aldığımızda bile elektrik faturalarındaki bir yıllık artış yüzde 125’i aştı” ifadelerini kullandı.

“PATATES BİLE YÜZDE 300 ZAMLANDI”

Yüksek zamlara dikkat çekilen açıklamada Özden, dar gelirlinin en çok tükettiği patatesin bile yüzde 300 zamlandığı söyledi. Alım gücünün düştüğüne dikkat çeken Özden,”Patates alırken bile zorlanır hale geldik. Bir yıl önce kilosunu 2,5 liraya aldığımız patatesi bugün en ucuz semt pazarlarında bile 10 liranın altında bulmak mümkün değil. Dar gelirlinin en çok tükettiği patates dahi bir yılda yüzde 300 zamlandı. Bir yıl önce kolisini 22 liraya aldığımız yumurta bugün 55 liraya tırmandı. Ortalama kamu emekçisi maaşı ile alınan yumurta son bir yılda tam 91 koli azaldı. Bir yıl önce kilosunu 30 liraya aldığımız beyaz peynirin en ucuzunu bugün 70 liradan aşağıya bulmak mümkün değil.   Bir yıl önce 8 Lira 40 kuruş olan dolar bugün 17 lira 20 kuruşa yükseldi. Bir yıl önce ortalama kamu emekçisi maaşı 559 dolara denk geliyordu. Bugün 167 dolar azalarak 392 dolara geriledi.  İşin en kötüsü biz “geçinemiyoruz” diye feryat ettikçe onlar zengini daha zengin fakiri daha fakir hale getirmeye dönük politikalara sarılıyorlar” şeklinde konuştu.

“MAAŞLARIMIZ AÇLIK SINIRINA YAKLAŞTI”

Yoksulluktan, işsizlikten bunalan milyonlarla dalga geçercesine, “Ülke büyüyor, çarklar dönüyor, insanlar iş buluyor”  gibi nutuklara her gün bir yenisinin eklendiğini vurgulayan Özden, maaşların daha cebe girmeden buharlaştığına dikkat çekti.  Memur maaşlarının hayat pahalılığına göre değil, masa başında takla attırılan sanal rakamlara göre arttırılmak istendiğini söyleyen Özden, “Maaş artışlarımızı düşük tutmak için resmi enflasyon da düşük gösterilmiştir.  Bunun için yapılan hileler özellikle enflasyon farkı alacağımız aylar yaklaştıkça daha da artmıştır.  Memur Sen ve bağlı sendikaları yıllardır masa başında oluşturulduğunu bildikleri bu sahte rakamların altına imza atmışlar, üstelik kamu emekçilerinin temel hiçbir sorununu çözmeyen mutabakatları “tarihi başarı” diyerek övmekten de geri durmamışlardır. Sonuçta yıllardır sahte resmi enflasyon rakamlarına göre yapılan artışlar hepimizin reel gelirini buharlaştırmış,  maaşlarımız geldiğimiz noktada açlık sınırına yaklaşmıştır” şeklinde konuştu.

20 yıl önce asgari ücretin 3,5 katına denk gelen memur maaşlarının bugün asgari ücretin 1,5 katına indiğine dikkat çeken Özden, şunları söyledi:

“Tüm bunlar yetmezmiş gibi bugün gelinen noktada TÜİK tarafından 90 yıldır yapılan enflasyon hesaplaması bile terk edilmiştir. TÜİK artık “enflasyon sepetindeki“ 400’den fazla mal ve hizmetin fiyat değişimlerini bile paylaşmadan, kafasına göre enflasyon verisi açıklar hale gelmiştir. Her geçen gün ağırlaşan koşullarda hem “enflasyon zammı sıfır zamdır” diyip hem de maaşlarımızın gerçek hayat pahalılığının yarısına bile denk gelmeyen resmi enflasyona göre artırılmasını, eşel mobil talep etmek;  pula dönen maaşları peşinen kabul etmek, altı milyon kamu emekçisini ve emekliyi ölümü gösterip sıtmaya razı etmektir”

TALEPLER

En düşük maaşın yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasından geçmektedir.

Eşi çalışmayan, iki çocuklu, en düşük maaşı alan kamu emekçisinin geliri maaşında yapılacak artışın yanı sıra eş ve çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım yardımı, yiyecek yardımı, ikramiye, yakacak yardımı gibi kalemlerde artışlarla yoksulluk sınırının (2022 Mayıs itibari ile 19.785 TL) üzerine çıkarılmalıdır.

Tüm tüketim maddelerine yapılan zamlar geri alınmalı, bu maddelerde KDV sıfırlanmalıdır. Akaryakıt ürünlerinden telefona kadar lüks olmaktan çıkan her üründe ÖTV kaldırılmalıdır.

Halkın, emekçilerin cebinden alıp zenginlere, beşli çeteye, yandaşlara aktarmanın araçları olan Kur Korumalı Mevduat Sistemi, Kamu Özel İş birliği Projeleri, Döviz Garantili İhaleler sonlandırılmalıdır.

Bu talepler 2023 Ağustos “toplu sözleşmesi” beklenmeden hayata geçirilmeli, hem kamu emekçilerinin, emeklilerin hem de asgari ücretlilerin kayıpları bir an önce giderilmelidir.

reklam