Büro Emekçileri Sendikası üyeleri Maliye ana hizmet binası önünde Vergi Haftası nedeniyle ‘Vergide ve Gelirde adalet istiyoruz’ konulu basın açıklaması yaptı. Burada konuşan Büro Emekçileri Sendikası (BES) Mersin Şube Başkanı Kemal Göçmen, “Gelir adaletsizliğinin sıralamasında gelişmiş ülkeler arasında son sıralarda yer alan ülkemizde, biz emekçilerden toplanan ve yandaş ve besleme sermaye kesimlerine bir servet olarak aktarılan vergiler bizlerin yaşamış olduğu gelir adaletsizliğini derinleştirmeye devam etmektedir. İçinde bulunduğumuz yıl 36. yılı kutlanacak olan vergi haftasında da ülkede yaşanan vergi adaletsizliğine ilişkin tek kelime edilmeyecek ve hatırı sayılır mükelleflerin katıldığı resmi konuşmalar, maliye emekçilerine idare tarafından kısa mesaj atma ve artık idarenin bir rutini haline gelen ve maliye emekçilerini Kızılay’a kan vermeye davet eden bir içerikte kutlanmaya devam etmektedir. Bugün başta biz kamu emekçileri olmak üzere toplumun büyük çoğunluğu derin bir yoksullaşma yaşadığımız gerçeği ortadayken, bizlerin elde ettiği gelirlerin önemli bir kısmı gerek doğrudan kazanç vergisi kesintisi yoluyla, gerekse dünyanın en adaletsiz vergisi olan; yoksulla servet sahiplerini aynı oranda vergilendiren dolaylı vergiler yoluyla yaşadığımız yoksulluk derinleştirilmeye devam edilmektedir. Bizler, iktidar tarafından vergi adaletsizliğinin bir servet transferine dönüştürüldüğü ve vergi adaletsizliğinin konuşulmadığı vergi haftalarını kutlamayı kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
“EMEKÇİLER ARASINDAKİ DAYANIŞMA BOZULMUŞTUR”
Uzun yıllardır sadece Maliye Bakanlığı tarafından kutlanan resmi vergi haftalarında değil, sürekliliği olan bir mücadele takvimi içinde, bu ülkede yaşanan vergi adaletsizliğinin ortadan kaldırılması için mücadele ettiklerini ve etmeye de devam edeceklerinin altını çizen Göçmen, “Çünkü bizler biliyoruz ki, bu ülkenin emekçileri ve yoksulları OCED ülkelerinde uygulanan dolaylı vergilerin iki katından daha fazla vergiyi biz zaruri ihtiyaçlarımızı karşılarken öderken, yine kazanç üzerinden alınan vergilerin üçte ikisini de yine biz emekçiler ve bu ülkenin yoksulları ödemeye devam etmektedir. Bu haksızlığın bir an önce son bulması için iktidarı daha fazla gecikmeden adım atmaya davet ediyoruz. Biz maliye emekçileri bu ülkede adaletsiz vergi ödemenin yanı sıra, yıllardır çözülmeyen ve artık kangren haline gelmiş sorunlarla uğraşmaya devam etmekteyiz. Başta büyük şehirler olmak üzere, kurumda gelir adaletsizliği ve artık bir mobbinge dönen aşırı iş yükü nedeniyle kurum sürekli kan kayıp etmekte ve genç maliye emekçileri sürekli kurum değişikliği, istifa vb. nedenlerle kurumdan ayrılmaktadırlar. Buradan bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Maliye emekçilerinin sorunları bütünlüklü bir şekilde ele alınmalıdır. Merkez taşra ayrımına son verilmelidir. Maliye emekçileri mali hizmetler sınıfı altında tanımlanmalı ve kurumda bozulan liyakat kariyer ilişkisi, mali hizmetler sınıfı içinde yeniden ele alınmalıdır. Uzun yıllardır kurum çalışanları içinde birbirinden farklı ücret skalaları oluştuğundan, kurumda iş barışı bozulmuş ve kurumda çalışan emekçilerin hem kurum aidiyeti ortadan kalkmış hem de emekçiler arasındaki dayanışma bozulmuştur. Bizler, bugün örgütlü bulunduğumuz bütün iş yerlerinde ve alanlarda, başta bütün emekçilerin yaşadığı yoksulluğa bir kez daha dikkat çekmek ve insan onuruna yaraşır bir ücret talep etmek ve yine gerek elde ettiğimiz ücretler üzerinden tevkifat yoluyla direk kesilen gelir vergisi haksızlığına, gerekse dünyanın en adaletsiz vergisi olan dolaylı vergilerin hane halkının temel ihtiyacı olan ürünlerde sıfıra indirilmesi talebiyle basın açıklamaları gerçekleştiriyoruz. İktidarı artık bir servet aktarma biçimini alan vergi adaletsizliğine son vermeye ve maliye emekçilerinin artık ertelenemez hale gelen sorunlarını çözmeye davet ediyoruz” şeklinde konuştu.
“5510 SAYILI YASAYA GÖRE İŞE GİREN MEMURLARI KAPSASIN”
Taleplerini de sıralayan Göçmen, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Adil bir ek gösterge sistemi düzenlensin ve 5510 sayılı Yasaya göre işe giren memurları kapsasın. Vergi dilimi adaletsizliğine son verilsin. Gelir Vergisi yüzde 10’a indirilerek sabitlensin. Açlık sınırı altındaki ücretlerden vergi, sigorta vb. kesintiler kaldırılsın. Emekçilerin zorunlu tüketim maddelerinde dolaylı vergi oranı sıfıra indirilsin. İlave ek ödeme dahil tüm ödemeler taban maaşa eklensin. Seçim vaatleri yalan olmasın. 3600 ek gösterge tüm kamu emekçilerine verilsin. Seçim vaatleri yalan olmasın. Mülakat derhal kaldırılsın. Merkez/Taşra ayrımına son verilsin. Yetki aşımı boyutuna varan görevlendirmelere son verilsin! Mali Hizmetler Sınıfı oluşturulsun! Kariyer liyakata uygun görevde yükselmelerin önü açılsın. Görevde yükselme sınavlarında, mobbinge dönüşen mülakat haksızlığına son verilsin. Tarhiyat uzlaşmalarında, uzlaşma paraları bütün Gelir Uzmanlarına ödensin. Gelir Uzmanlığı kariyer meslek olarak tanımlansın ve inceleme yetkisi verilsin. Gelir İdaresi Başkanlığında aynı işi yapan farklı statülerde çalışan maliye emekçileri arasında ayrımın son bulması için gelir uzmanlığı sınavının açılarak bütün çalışanların ayrımsız bir şekilde gelir uzmanlığı statüsüne geçirilmesi, eşit işe eşit ücret ilkesinin bir gereğidir. Gelir uzmanlığı yazılı sınavının baraj puanının düşürülmesi. Vergi Dairelerinde personel eksikliği giderilsin. Nitelikli çalışma ortamı yaratılsın. Yardımcı hizmetler sınıfına görevde yükselme sınavı açılsın. Bütün emekçilere 20 bin TL kira yardımı yapılsın. Bütün emekçilere ücretsiz yemek ve ulaşım hakkı tanınsın. Kapanan gider birimlerinde çalışan personellerin hak kayıpları giderilsin!
