![Eczaneler Kapanıyor, Halk Sağlığı Tehlikede!](https://www.mersingunlukgazete.com/wp-content/uploads/2025/02/eczaci-1-790x420.jpg)
Türk Eczacıları Birliği ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) arasındaki İlaç Temin Protokolü, 1 Ekim 2024 tarihinde sona erdi ancak dört aydır yeni bir protokol imzalanmadı. Bu belirsizlik, eczaneleri ve hastaları büyük bir risk altına sokuyor. Konuyla ilgili Mersin Eczacı Odası önünde bir araya gelen eczacılar, duyarsızlığın devam etmesi halinde kapıya kilit vuracaklarını söyledi. Eczacılar adına bir açıklama yapan Mersin Eczacı Odası Başkanı Aliye Akgül Aydın, “Türkiye’nin dört bir köşesinde; eczanede, hastanede, kamuda, akademide, ilaç endüstrisinde ve dağıtım kanallarında hizmet veren 50 binden fazla meslektaşımızla insan sağlığına dokunan, hastalıklara şifa olan, ilaç-eczacılık hizmetinin bir an bile aksamadan yürümesini sağlayan eczacılık mesleğinin ve birinci basamak sağlık hizmetinin vazgeçilmez unsuru olan eczaneler, uzun süredir ekonomik zorluklarla mücadele etmektedir. İlaç fiyat politikalarındaki tutarsızlıklar, ekonomik dalgalanmalar ve yetkililerin taleplerimizi görmezden gelmesi nedeniyle eczaneler ayakta kalamaz hale gelmiştir. İlaçta uygulanan sabit kur ile gerçek kur arasındaki farkın giderek açılması sonucu, ilaç firmalarının Türkiye pazarından çekilmeye başlaması, hastalarımızın ilaç bulamamasına neden olmaktadır. Hâlihazırda piyasada bulunan ve SGK’nın karşıladığı pek çok ilaç için ise, hastalar yüksek fiyat farkları ödemek zorunda kalmaktadır. 2024 yılı hem hastalarımız hem de biz eczacılar için büyük zorluklarla geçti. 30 bini aşkın eczanemiz, sunduğu ilaç ve sağlık hizmetlerini, ağır mali yükler altında ezilerek sürdürebildi. Eğer bu duyarsızlık devam ederse, 2025 yılı eczaneler için karanlık bir yıl olacaktır. Eczanelerin ışıklarının söndüğü, sağlık kapılarının kapandığı bir yıl” ifadelerini kullandı.
“İLAÇTA TASARRUF ADI ALTINDA HALK SAĞLIĞI TEHLİKEYE ATILIYOR!”
Bugün, yıllardır uygulanan yanlış ilaç fiyat politikalarının olumsuz sonuçlarının yaşandığını ifade eden Aydın, “Sağlıkta Dönüşüm Programı adı altında yürütülen politikaların bizi getirdiği nokta, sağlık hizmetlerine erişimin giderek zorlaştığı bir sistemdir. 2009 yılında “sağlıkta tasarruf” adıyla başlayan ve sistematik şekilde ilaç harcamalarının kısılmasına yönelik uygulamalar, bugün ciddi bir krize dönüşmüştür. Son 15 yılda ilaç harcamalarının Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) içindeki payı yarı yarıya düşürülmüştür. Bu oran, OECD ülkeleri ortalamasının altındadır ve Türkiye, ilaç ve sağlık harcamalarına en az bütçe ayıran ülkeler arasına girmiştir. Bunun sonucunda; Eczacılar, ilaç temin edemez hale gelmiş, hastalarımız tedavilerine ulaşamaz olmuştur. Küçük sermayelerle işletilen eczaneler, sağlık sisteminin mali anlamda en kırılgan halkası olarak ekonomik bir çıkmaza sürüklenmektedir. Enflasyon karşısında ezilen eczaneler için acil düzenleme şart. Enflasyonun her kesimi etkilediği bir dönemde, eczacılar azalan kârlılıklar ve artan maliyetler karşısında ayakta kalmaya çalışmaktadır. Bu nedenle, ilaç fiyat kararnamesinin enflasyon oranlarına göre güncellenmesi ve eczanelerin sürdürülebilir bir gelir modeline kavuşmasını sağlayacak şekilde her fiyat güncellemesiyle karlılık baremlerinin otomatik artması uygulamasının acilen hayata geçirilmesi gerekmektedir. Türk Eczacıları Birliği ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) arasındaki İlaç Temin Protokolü, 1 Ekim 2024 tarihinde sona ermiş, ancak dört aydır yeni bir protokol imzalanmamıştır. Bu belirsizlik, eczaneleri ve hastaları büyük bir risk altına sokmaktadır. Eczanelerimizin ilaç ve sağlık hizmetlerini sürdürebilmesi için ekonomik koşullara uygun bir protokol ivedilikle hayata geçirilmelidir. 30 bini aşkın eczanenin ayakta kalması, hastalarımıza hizmet sunumuna devam edebilmesi, ancak gerçekçi koşullarda ve tam bir mutabakatla imzalanacak bir protokole bağlıdır. Yüksek muayene ücretleri ve hasta katılım payları geri çekilmelidir. Ocak ayında Sağlık Uygulama Tebliği’nde yapılan düzenleme ile hasta katılım paylarında yüzde 542’ye varan artışlar yapılmıştır! Emekliler, asgari ücretliler ve özellikle kronik hastalığı olan vatandaşlarımız için bu artış kabul edilemezdir. Üstelik, hiçbir ilgisi olmamasına rağmen, muayene ücretlerinin tahsilatı eczanelere yaptırılmaktadır” şeklinde konuştu.
“SGK ADINA TAHSİLDAR OLMAK İSTEMİYORUZ”
Eczacılar olarak, SGK adına muayene ücreti tahsil etmek istemediklerinin altını çizen Aydın, “Bu uygulama, bizleri vatandaşlarımızla karşı karşıya getirmekte ve meslektaşlarımızı zor durumda bırakmaktadır. Sonuç olarak, bugün duyurmak istediğimiz konu; Hastalarına ilaç ulaştırmak için büyük özveriyle çalışan eczacıların, ağır ekonomik koşullar ve haksız uygulamalar altında ezilmekte olduğudur. Başta muayene ücreti tahsildarlığı olmak üzere, eczacılar asli görevleri dışında angaryalarla uğraşmaya zorlanmakta, halk ise sosyal devlet anlayışıyla ücretsiz alması gereken sağlık hizmetinde afaki zamlarla karşı karşıya bırakılmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu ile yapılan protokol görüşmelerinde, kurumun eczanelerin ekonomik kayıplarını ve yaşadığı dar boğazı görmezden gelmesi endişe vericidir. Eczacılar, artan işletme giderleri karşısında nefes alamaz hale gelmiş, ilaç temini için dahi finansal zorluklarla mücadele etmektedir. İlaç Fiyat Kararnamesi, her ilaç fiyat güncellemesinde eczacı kârlılıklarını daha da düşüren bir sisteme dönüşmüştür. Eczaneler, artan maliyetler karşısında ilaç hizmeti vermekte zorlanırken, kârlılıklarının erimesi nedeniyle sürdürülebilir bir yapıyı kaybetmektedir. Bizler eczacılar olarak, yaşanan bu sorunları ve taleplerimizi defalarca yetkililere ilettik. Ancak ne hastalarımız ne de meslektaşlarımız adına kalıcı ve gerçekçi bir çözüme ulaşılamamıştır. Bu çözümsüzlük karşısında susmayacağız, mücadeleye devam edeceğiz. Eğer bugün sessiz kalırsak, hastalarımız ilaçlarına ulaşamayacak, eczanelerimiz birer birer kapanacak, ve halk sağlığı telafisi zor bir krize sürüklenecektir. Bu nedenle, buradan tüm meslektaşlarımızla ile birlikte haykırıyoruz: Mesleğimize yapılan bu haksızlığı kabul etmiyoruz. Eczanelerimiz bu koşullarda ayakta kalamaz. Acil önlemler alınmazsa, eczane iflasları an meselesidir! Biz eczacılar, halkımızın sağlık kapısını açık tutmak için buradayız ve mücadelemize devam edeceğiz. Haklı taleplerimiz karşılanana kadar susmayacağız” dedi.