Tarsus, Türkiye’nin güneyinde yer alan ve tarihî zenginlikleriyle dikkat çeken bir şehir olmasının yanı sıra, din turizmi açısından da önemli bir potansiyele sahip. Hem Hristiyanlık hem de İslam dünyası için büyük manevi değer taşıyan bu kadim kent, özellikle İncil’de adı geçen Aziz Pavlus’un doğum yeri olmasıyla büyük bir öneme sahiptir. Hristiyanlık inancı açısından Tarsus, Aziz Pavlus’un doğduğu yer olarak kabul edilmektedir. Pavlus, Hristiyanlığın yayılmasında büyük rol oynamış, tarihin en önemli dini figürlerinden biridir. Şehirdeki Aziz Pavlus Evi, hem yerli hem de yabancı turistler için önemli bir ziyaret noktasıdır. Bu ev, Hristiyan hacıların ziyaret ettiği ve Aziz Pavlus’un yaşamına dair bilgi edindiği bir merkez haline gelmiştir.
HOŞGÖRÜ VE SAYGININ MERKEZİ TARSUS!
Tarsus, yalnızca Aziz Pavlus ile değil, aynı zamanda İslam dünyası için de önemli bir merkezdir. Tarsus, Hazreti İbrahim’in doğum yeri olarak kabul edilen Şanlıurfa’nın yanı sıra, İslam tarihinde büyük bir öneme sahiptir. Şehirdeki pek çok cami ve türbe, bölgeyi hem yerel halk hem de dini turizm için cazip bir merkez haline getirmektedir. Tarsus’un din turizmi açısından sahip olduğu bir diğer önemli özellik, şehrin çeşitli dini yapılara ev sahipliği yapmasıdır. Şehirdeki Ulu Cami, Tarsuslu Meryem Ana Kilisesi ve Saint Paul Kuyusu, dini ziyaretler için gelen turistlerin ilgisini çeken mekanlardandır. Ayrıca, Tarsus’ta bulunan Antik Tiyatro ve Roma Çağı kalıntıları da, bölgenin tarihî değerinin yanı sıra dini mirasına da ışık tutmaktadır. Tarsus’taki dini mekanların her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmesi, bölge ekonomisine önemli katkı sağlamaktadır. Bu durum, Tarsus’un ekonomik kalkınmasına da katkıda bulunuyor. Din turizmi, sadece şehirdeki konaklama sektörü için değil, aynı zamanda restoranlar, hediyelik eşya dükkanları ve ulaşım sektörü gibi birçok alanda da canlılık yaratmaktadır. Sonuç olarak Tarsus, tarihî ve dini açıdan büyük bir öneme sahip olup, hem Hristiyanlık hem de İslam dünyası için manevi bir merkezdir. Şehir, dini yapıları, tarihi kalıntıları ve kültürel zenginlikleriyle din turizmi açısından giderek daha fazla ilgi görmekte. Hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çeken Tarsus, bu alandaki potansiyelini her geçen gün daha fazla keşfetmekte ve bölgenin kalkınmasına önemli katkılar sağlamaktadır.
TARSUS, TURİZM OSCAR ÖDÜLÜ ALDI
Tarsus Belediyesi Şubat Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nın 1. Birleşiminde Tarsus’un turizmdeki önemine dikkat çeken Başkan Boltaç, Tarsus’un bu konuda kabuğunu kıracağının altını çizdi. Rauf Denktaş Parkı üzerinde bir çalışmalarının olduğunu ifade eden Başkan Boltaç, “O bölge çok canlıymış park eskiden. Dolayısıyla o bölgenin canlanması gerekiyor. Yani o önü yeşil alan. O Rauf Denktaş Parkı’da yeşil alan, orada çok büyük bir yeşil alan elde edeceğiz. Dolayısıyla o bölgede de güzel bir proje yapıp oraları canlandırmak. Yani Tarsus gerçekten, yani şaka değil bu, kabuğunu kırıyor. Yani Tarsus aldığımız noktadan ileriye doğru gidiyor. Nisan ayında Golden Apple, yani altın elma Bu altın elma ödülüne layık görüldük. Hepinize hayırlı uğurlu olsun öncelikle. Bu altın elma ödülünün şöyle bir bize getireceği var. Bu altın elma ödülünü alan en son Diyarbakır 2018 yılında altın elma ödülünü aldığında bugün 3 milyon turisti ağırlıyor. Bu Golden Apple dediğimiz ödül Turizmin Oscar ödülü. Ve inşallah ilerleyen süreçte biz Tarsus’ta, umudum papayı ağırlamak. Ve papaya da ulaştık bu arada, onu da söyleyeyim. Çok böyle afaki konuşmuyorum yani altı dolu konuşuyorum. Şu anda hatta önümüzdeki ay bizi geçtiğimiz günlerde ziyaret eden Hüseyin Bey büyük bir ihtimalle Papayla randevulaştı bir ziyaret edecek bu konuyla ilgili. İznik’e geliyor biliyorsunuz Papa. İznik’teki ziyareti inşallah bu bölgeye de bir ikinci bir ziyaretini gerçekleştirebilirsek Burası Müslümanlar için çok kutsal bir kent” ifadelerini kullandı.
DİNLER İÇİN KUTSAL BİR YER
Tarsus’un dinler açısından önemine dikkat çeken Başkan Boltaç, “Ben hep söylüyorum Hristiyanlar için kutsal bir kent, Museviler için kutsal bir kent. Bence insanlığın çok gerilere giden bir kentinde doğmuşuz, büyüyoruz, yaşıyoruz. Valla ben çok gurur duyuyorum Tarsus’lu olmaktan. Tarsus benim için gerçekten muazzam bir kentti. Dünyanın birçok yerini gezdim ama burada kesinlikle pozitif ayrımcılık yapmıyorum. Objektif ölçülerle bakıyorum. Gerçekten Tarsus’ta bu kadar değerlerin bir arada olduğu ikinci bir kent ben görmedim. Bu arada az evvel söylemeyi unuttum. Müzenin yanındaki Roma yolu belediyemize tekrardan tahsisi gerçekleşmiştir. Arkasındaki park alanı belediyemize tahsisi. Daha doğrusu vermiş olduğumuz tahsisin süresi bitmiştir, talep etmemişlerdir. Bize devroldu oralar. Oralarla ilgili de bir proje çalışıyoruz. Yani o demir parmaklıkları artık kaldırmak istiyorum. Yani yakışmıyor, bize yakışmıyor, kentimize yakışmıyor. Böyle bir Roma yolu var, böyle bir muazzam bir değerimiz var. Yani sadece orayı görmek için milyonlarca turist gelir. Sadece orayı görmek için. Ama ona bakarsanız Saint Paul Kuyusu, Aziz Pavlus Kilisesi, Yedi Uyurlar Eshabi keyf Mağarası, Danyal Peygamber’in bir peygamber kabrinin olması, Kubat Paşa Medresesi, Ulu Camisi, Kırkkaşık Bedesteni, Bilal-i Habeşi Camisi, Donuktaş Tapınağı sağlıklının oradaki İpek yolu, eski Roma yolunun oradaki devamı yani şimdi ilerleyen süreçlerde bir iki kazımız daha olacak, bir iki eser daha çıkaracağız. İşte zeytin pazarının oradaki yeri altındaki zenginlikler yani şimdi neresini kazsanız bir değer fışkırıyor. Dolayısıyla biz bu anlamda Hilton’da biliyorsunuz temeli açtı. Herhalde bilmiyorum beton dökecektir. Temel bitti ama herhalde. Temel kazısı bitti. Demek ki hızlı bir şekilde binayı bitirecek. Bana sözü var. Bir buçuk seneyi bulmaz başkanım dedi. İnşallah bir buçuk seneyi bulmaz. Nisan ayının 24’ünden sonra bu kentte çok ciddi değişiklikler olacağını ben bugünden itibaren söylüyorum. Nisan’ın 24’ünde çünkü bir galamız olacak. O galada biz bu ödül töreninde ödülümüzü alacağız. Bunun için şimdiden hazırlıklarımızı yapıyoruz. Uluslararası platformlarda görüş alışverişinde bulunuyoruz. İtalya’nın Siraküza kenti ile yakında, ileride günlerde gelecek önünüze, İtalya Siraküza kenti ile kardeş şehir olacağız. Orada da Saint Paul var her yıl Saint Paul ilgili festival gerçekleşiyor. Orayla da bağlantı çünkü Saint Paul’un uğradığı noktalardan biri de orası. Orayla bir bağlantı kurup bir kardeş şehir protokolü imzalayıp inşallah bu kenti gerçekten turizm, kültür ve sanatta hak ettiği yere taşıyacağız” şeklinde konuştu.
TARSUS ÜVEY EVLAT MI?
Mersin-Tarsus arasındaki otoyol geçişlerinden ücret alınmasına da tepki gösteren Başkan Boltaç, “Yani bu gerçekten artık bu husus el insaf dedirtiyor bana. Mersin’den otoyola giriyorsunuz. Daha doğrusu Çeşmeli’den otoyola giriyorsunuz. Mersin’e kadar ücret ödemiyorsunuz. Mersin’e geliyorsunuz, limana kadar geliyorsunuz, gene ücret ödemiyorsunuz. Limandan giriyorsunuz gişelere, gişelerden bir diğer gişelere kadar taş çatlasa yirmi kilometre yol ya da yirmi beş kilometre yol, son yapılan zamlarla da astronomik bir rakam, para ödüyorsunuz, Sonra gişelerden çıkıyorsunuz Adana’nın oradan gişelerden çıkıyorsunuz. Bir bakıyorsunuz Adana’nın içinde de parasız yok. Yahu bu bizim yani üvey evlat muamelesi niye? Yapmayın lütfen bunu yapmayın” ifadelerini kullandı.
